27 Mart 2016 Pazar

YAVAŞ ATIN TEKMESİ

Kimine göre dürüst ve açık sözlü olmak ‘dangalaklık’ ile eşdeğer sayılıyor. Sanırım bu tepki, duygusallığımızın verdiği bir his olsa gerek! Duygusal olabildiğimiz kadar anlayışlı olabiliyor muyuz? Anlayışlı olabildiğimiz kadar dürüst olabiliyor muyuz? Verilen sözler ne kadar tutulabiliyor? İyi niyetimiz ne kadar suistimal edilebiliyor? Tüm bunlardan sonra biz ne kadar ‘biz’ kalabiliyoruz aynı saflıkla? Yoksa ‘ortama’ ayak uydurmaya mı çalışıyoruz? Zaman o kadar kötü mü gerçekten?


Paha biçilemez dürüstlük

Farz-ı mahâl; iyi niyetinizi birileri suistimal edip emeğinizi çaldı. Bu adam lüks içinde yaşayıp, işini gücünü yapıyorken; size gel şu falan işi yapalım, ne ise emeğin sana ödeyeceğim dedi… Siz de yaptınız tabi, günün sonunda emeğinizin karşılığını istemeye gittiğinizde duyduğunuz yalanları, hiçbir fantastik kitapta bulamazsınız emin olun! O lükse düşkün, kendini ‘sahip olduğu maddesel değerle’ adam olarak niteleyen zat-ı muhterem; size emeğinizin karşılığını vermemek için şekilden şekile girer, kendini bir sokum ekmeğe muhtaç gibi göstermeyi marifet sanır… İşte o an farkına bir kez daha varırsınız aslında, ‘adamlığın’ pantolon giymekle, saçla, sakalla veya fazla uzva sahip olmakla yakından uzaktan ilgisi olmadığını.

Söz bu defa…

Bu cümlenin önceki yüklemlerine gizli birkaç ‘yalan’ saklı gibi geliyor bana, ne dersiniz? Bu cümleyi kuran zat-ı muhterem, sizden bir ya da birkaç şans daha istiyor olmalı. Çok mu iyi niyetlisiniz? Yoksa saf mı? Yoksa salak mı diyorlar size arkanızdan? –Bu arada ‘salak’ kelimesinin anlamını Türk Dil Kurumu şu şekilde açıklıyor: Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse) Ayrıca bu kelime 26 Eylül 2006 tarihinden itibaren 222 milyon 90 bin 34 kez aratılmış site içerisinde.-

Tabii ki bu kelimeyi pek kullanmayı tercih etmiyoruz. Zaten o yüzden genelde yüzünüze değil de arkanızdan kullanıyor çoğu kişi. Diyelim ki gerçekten ‘salak’sın bundan kime ne? Bu başkasını etkilemediği sürece ve seni rahatsız etmediği sürece bu hiç kimseyi ilgilendirmez bence! Söylenen herşeye inanıyor musun? E, inan! Aynı çukura defalarca düşüp, oradan kurtulabiliyorsan bir şekilde; düşe-kalka öğreneceksin demektir. Ya da hayatın o şekilde devam edecektir, bu da bir tercihtir belki de.


Gerekirse salak olun; ama kimsenin ekmeği ile, emeği ile oynamayın. Varsın insanlar başkalarını ‘açıkgöz’ sizi ‘saf’ bilsin…

1 yorum: