Sorsan, hepimiz sütten çıkmış ak kaşıklara taş çıkaracak
beyazlıktayız … Diş macunu reklamlarında, ekrana otuz iki dişi ile gülümseyen
arkadaşın dişleri bile sönük kalır saflığımız söz konusu olunca. Uçmaya kalksa
uçamaz hiçbirimiz ama, kapının eşiğinden geçerken sırtımızdaki kanatlar
takılıyor nedense sağa-sola! Birer melek olabilmek için, eksik olan tek şey
kanatlarımızmış oysa (!)
Doğduğumuz an, en saf olabildiğimiz ender zamanlardan
biridir. Henüz, etrafa boş boş bakarak farkında olmadan saçtığımız gülücükler
veya ağlarken hıçkırıklara boğulurken… İşte o andan sonra geçen her zaman için,
bir özür borçlu kalıyoruz tüm hayvanlar âlemine.
Kedi nankör değildir, saçmalamayın!
Hangi kedi, kime yamuk yaptı da bu uydurma yakıştırma
yıllardır yapılıyor çok merak ediyorum! Kedi; kendi halinde, kendine has
karakteriyle ve insanlara ruh hallerine göre yaklaşan canlılardır. Önüne
mamasını, suyunu koyarsın; o gelir canı çekerse sevdirir kendini sana… O gün,
günündeyse kucağından inmez, canı istemiyorsa üzerine dokundurmaz bile! Kırk
yılda bir, canı sıkılmıştır kedinin ve seni tırmalamıştır… E şimdi nankör mü
oldu kedi?..
Yok abi! Kedi değil, sen nankörsün aslında. Sevmediği
kedilerin ardından konuşan, kötülük yapmaya çalışan ya da iyi görünüp,
sonrasında başka bir kedinin kuyusunu kazan bir kedi tanımadım vallahi. Bir
kedi; ya sever, ya sevmez. Ama nankörlük yapmaz! İnsanlar o kadar çiğ
davranıyorlar ki çoğu zaman, keşke ‘hayvan’ olsam da bunlara şahit olmasam diye
düşünmekten kendini alamıyor insan…
Duman ne dedi benim için?
Kediler de kendi aralarında bu muhabbeti yapıyorlar mı
acaba?.. Mesela Boncukla Duman’ın dedikodularını yapıp; arkalarından ikisini de
çekiştiriyor mudur Yumak? Ne dersiniz? Boncuk; sırf Duman’a iyi görünmek için Yumak’ı
kötülüyor mudur? Boncuk gelip en fazla ikisinin de yemeğini yiyecektir. Belki
biraz Duman’ı kıskandığı için gözdağı verecektir Yumak’a… Bundan daha fazlasını
yapar mı bir kedi sizce? Yapmaz. Çünkü ‘insan’ olamayacak hiçbir zaman ne
Boncuk, ne Duman ne de Yumak…
Hepimizin kanatlarının ‘patariyası oturuyor’ zaman zaman, ya
da her zaman… Ne iyilik meleği olabilecek kadar mükemmeliz, ne de nankörlük
etmeyecek kadar kadirşinas kıyafetler giyiyoruz. Her sabah evden çıkarken
içimize ‘iyiliğimizi’ giysek yeter de artar birer kedi olabilmek için… Kedileri
sevin.