Bilinen en eski teselli methodu olan,
‘maraz çıkarma’yı incelemek gerekirse; bir sorunu olan veya çıkmazın içine
girmiş bireyi, bir nevî en kestirme yoldan refaha çıkarmayı hedefleyen bir
telkin biçimi olarak ele alınabilir. Farz-ı mahâl; “Allah’dan eyilik,
hökümetten aylık” sözünün aksine, hükümet seni ödemedi ve ayın ortasına geldin.
Hepimizin kredi borcu olduğu gibi senin de bankalara ve kredi kartlarına
ödeyeceğin miktarlar bulunuyor. Yarın bir de elektrikleri keserlerse, bu havada
kış kıyamette ne yaparım diye düşünürken bu durumu angonisi ilkokul arkadaşın
olan Ahmet Dayı ile paylaştın. Ahmet Dayı senin bu durumuna üzülecektir pek
tabii… Ama üzüntünün yetersiz kaldığı noktada ise sana o meşhur soruyu
sormayacak mı sandın?.. “E, ona da mı maraz?.. Allah eyilik versin da…”
Gazlı soba
Elektrik kesintileri o kadar normal
geliyor ki artık, her mutfak dolabının üstünde naylonla kaplanmış ‘luks’ların
yanısıra, ısınmak için de gazlı sobalarımız evlerimizin vazgeçilmezleri arasındadır.
Bir önceki diyaloğu düşündüğümüzde, aslında Ahmet Dayı’nın söylediklerini bir
kenara bırakıp, gerçek hayatın ‘soğuk yüzünü’ görmeye başladığınızda-ki bu
genellikle para kazanmaya başlarken oluyor-aslında üzüldüğünüz şeyler konusunda
bir diyete gitmenizi kaçınılmaz kılıyor. Mesela gazlı soba ile yaşamaya
alışmak, içme suyuna yıllardır para ödeyip tüketebilmek, her an elektrik
kesilir diye luksu evde mutlaka bulundurmak gibi… Bunları size yaşatan
olumsuzlukların üzerine daha fazla olumsuzluk ekleyip, üç çıkan sonuçtan da iki
çıkarınca, elde ne kalıyor diye hiç düşündünüz mü?..
Marazlı Deve
Devenin biri birgün diğer deveye sormuş ki; “Neden boynun
eğri?” Deve de demiş ki; “Ona da mı maraz?!.” Sonra belli zamanlar içerisinde
birbirlerine bu soruyu sorup aynı cevabı vermişler defalarca. Halen daha
soruyorlar hatta ve bu kısır döngünün içerisinden bir türlü çıkamamışlar… Aslında
bir de “İyilikten maraz doğar” diye bir söz vardı. Bildiğim birşey varsa,
iyilik yapan iyilik bulmaz. Duruma göre değişir aslında ama çok iyilik yapıyor
ve aslında karşılığında mutlak iyilik bekliyorsan suç sende abi…
İyilik, karşılık beklemeden yapıldığında hedefine ulaşır.
Yoksa sırf ağaçlar da maksat yeşillik olsun diye ormanı oluşturmuyor değil mi? E
böyle düşünüyorsan, yeryüzünde senin varlığın da çok yer kaplamıyor mu sence?
Bence deveyi örnek al biraz, maraz ediyor ama yine de sorguluyor en azından. Yok,
ben sorgulamam diyorsan, ağaçları da keserlerse umrumda olmaz, dünya yansa
umrumda olmayacak diye kendini avutuyorsan; emin ol ki senin harcadığın
oksijen, bir gün insanlığın sonunu getirecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder