İçmeyi
seven de var sevmeyen de… Gereksiz duyan da var, ihtiyaç olarak gören de…
Kimisine göre içki olmazsa olmazdır; kimisine göre ise yanlış davranışların
kaynağıdır… Herkes birşey söyler bu konuda kısacası. İçmek önce kendini bilmekten
geçer; yoksa kendini bilmeyecek adama içtiği su bile ‘dokunur’…
90’lar
ve 2000’lerde gençliğini yaşayanlar iyi hatırlayacaktır; ‘Tepe’ adı verilen,
ama henüz kimin tarafından bu ismin verildiğini bulamadığımız mekânlar vardı.
Sokakta içki içmenin en çok tercih edilen bölgeleridir. Hatta özellikle Ortaköy-Gönyeli
yolu üzerinde, Levent Koleji karşısındaki arazi ‘orijinal tepe’ olarak
bilinmekteydi. Herhangi bir tepe oluşumu bulunmamasına rağmen, yıllarca bu
isimle anıldı. Burada bir zamanlar ‘içenler’ çoktan çoluk çocuğa karıştı bile
zaten. Geriye kalanlar ise muhtemelen başka ‘tepe’ler bulmuşlardır diye
düşünüyorum…
Gonyak var mı?
Kıbrıslılar’ın
en sık tükettiği alkollü içkilerden biri konyakdır dersem, yanlış olmaz sanırım.
Her alkollü içkiye de konyak diyen bir kesim var tabii ki. Onlara göre rakı da,
bira da hatta şarap bile ‘gonyak.’ O gonyak kelimesinin içine onlarca anlam yüklenmiştir.
İçmeyi, arkadaşı, muhabbeti seven insan, onun anlamını çok iyi bilir. Bir de içkiyi,
deyim yerindeyse ‘ağzı ile içmeyi’ bilmektir marifet. Sadece alkol tüketmek
değil, keyif alıp, aldığı keyfi muhabbete dökmeyi bilendir bu ortamların
kahramanları... Arkadaşının sarhoş olup, yolu bulamayacağını daha gecenin
başında anlayıp, içmeden herkesi toparlayıp, eve sağ salim ulaştıran
karakterler de hiç değişmemiştir.
Aklınızınan!
Tepe’ye
gitmeden önce, grupta arabası olan kişi gidip herkesi evden tek tek arar; yola
çıkmadan önce ise ailelerin ağzından anlaşılmış gibi çıkan o tek kelimeyi işitmeden
yola çıkamazlar; “aklınızınan!..” Sohbet, yeme-içme, eğlence falan güzel hoş
tabii… Ama bu mekânlara gidenler, gerçekten ‘aklı’ ile içip, sağa sola sataşmaz
ve hatta bunu yapmaya kalkan biri olursa uyarırlar. Çünkü ‘tepe’ bir nevi kahve
gibi, bar gibi, genelde aynı kişilerin müdavimi olduğu bir mekân bence. Orada
tanışıp, arkadaşlıklarını ilerletenler de olur; birbirlerinden rahatsız olup
kavga çıkaranlar da…Kısacası içkiyi içmeyi bilen de var, bilmeyen de… İçmek,
bir keyif bir muhabbet işidir. Muhabbetin, gerçek arkadaşlığın olmadığı yerde
ise o içki sadece bir içecekten başka birşey değildir…
Alkollü
araç kullanmanın hem size hem de başkalarına zarar verebileceğini unutmayın!
Hade aklınızınan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder